gece ile gün mübadelesi
güz düşer varlık tiyatrosunun ani karartılarına
gün geçer de ay doğar gözlerime
yeşeren kara dağların günü güzellemesiyle
gelip geçen ummadığın sözlüklerin düşkün yansımalarını sonra
yaşı özünden beter bir ruhun gülümsemesini duyarım
suretine bir evren sığdırsan gece olur
uyanırım
anıları baştan yazacak kudrete mi
ay doğsa ve bir daha ölmese
anları baştan yorumlamak mı yoksa
günü batıran ve denizi yakan akşamın alevleri
karanlığa hapis olmak için çok geç kaldığımın habercisi
cumhurbaşkanına hakaret neden ayrı bir suç teşkil eder
e5’i kilitleyen herhangi bir hıyarın da seçimi kazanması muhtemel değil mi
ülgen mesleği bırakalı neredeyse bin yıl geçti
erliğin derdi neydi ki kaburgamı söküp de sil baştan var etti
ne demek erlik hiç var olmadı
bu anlamsız aidiyet neyin nesi
ruhumun surlarla çevrili arazilerinde hangi dağın esintisi
bir zebani tokmağı deyince yıkılırsa bütün dağlar
kudretin çaresizse ve benliğimin esiriysem bilmem kaçıncı senedir
hanlığın, hakanlığın nerede kaldı anlamam bilmem
han olamadın madem kişi olmayı bir dene
elbet kozmos sıradanlaşır bu meçhul galibiyetinde
YAZAR
ekrem müftüoğlu
EDİTÖR
Nur Aydoğan
Lise döneminde 3 sene Doç. Dr. Bahtiyar Aslan, Hüseyin Akın ve Cengizhan Orakçı hocalarımdan yazı ve şiir eğitimleri aldım. Marmara Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Türk Edebiyatı Genç Sanat Dergisi, Ayarsız Dergi ve 30eksi.com’da yazı ve şiirlerim yayımlandı. Bunun yanında 30eksi.com’da editörlük görevi de yürütmekteyim.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!