@hepormandayim

kesik bir şehrin dikişli köşelerinden dönüyorum
yüzümde çocukluğumun efsanesi yara izimle
sana gülümser bir yara iziyle
çıkmaz sokaklarda ben isimsiz fatihim
bir kısrağın bebe hatıralarına takılmışsın
iki düş arasında gittiğimiz sen
geldiğimiz hep sen oluyorsun
onlarca güzelin bakışları toplanıyor yüzünde
nazar sana değse bahtiyar olur
sen gülünce kalbimin atlarını koşturuyorum

zamanı paslı bir kantarda tarttım
okum beş peygamber gördü sadakta
hangi kutsal şehirde tanrıçaydın
atımı ve adımı sana süreceğim şafakta
tarih mutlaka geriye akar sesinde
sarıldım akrebe çıkmazına giriyorum
parmak uçlarının vakitsiz bir yaşamı var
parmak uçlarına öpücük kondursunlar diye
dağların rehini kuşları kurtaracağım
sen gülünce kalbimin atlarını koşturuyorum

dizinin dibinde bağdaş kurmaya geldim
namlunun ucuyla öpüşür gibiyim sanki
kılıcın kınında artık kalem kirpiklerin var
sırtımda zaferlerin renkleniyor, palazlanıyor
muhakkak bilir
bu yenilgiyi Allah’a kadar ulaştır
ne zaman aynaya baksam sen ilk günkü yüzümsün
çeyrek asrımda şanlı hüznüm
bir yıl sonra yaşım, sonra yüzümsün
sen gülünce kalbimin atlarını koşturuyorum

göğsümde bir masal dolaşıyor
kemiklerimde narin ayakların kırmızı izleri
bunca renk secdeye duruyor sende
ellerin ulu bir kurt gibi okşuyor göğü
ellerin beş şehrin saklı mabedi
sen gülünce kalbimin atlarını koşturuyorum

dile gelsin toplamadı mı saçlarından oy geceyi yaldızlı tarağın
tanrı mıdır yüzünden bahseden, on gecemin şu yıldızlı tarlası

@hepormandayim

Alperen Alparslan Gözen

Editör: Elif Berra Kılıç

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir