Son günlerde Twitter’da gündem olan önemli bir iddia var. Twitter kullanan herkes gibi ben de bu konuya aşina oldum. İddialar çoğaldığına göre üstüne düşülmesi gereken bir konu olarak görüyorum.

Bütün mağdurları ortaya çıkaran olay, Sol Parti görevlisi İlayda Kocabaş’ın parti içinde yaşadığı cinsel saldırıyı Twitter’da duyurmasıyla başladı. Ardından birçok kadının daha Sol Parti içerisinde taciz edildiği ortaya çıktı. Defalarca parti merkezine şikâyet iletmesine rağmen soruşturma açılmadığı, üstelik partinin, olayın üstünü kapatmaya çalıştığını söyleyen Kocabaş, partideki görevinden ayrıldığını da Twitter üzerinden bildirdi. Mağdurlar arasında maalesef ki TİP, TKP gibi başka partilerin bünyesinde bulunmuş kadınlar da var.


Mağdurlardan B.B. “Partiye katıldığımda tacizin daha tam olarak ne olduğunu bile bilmiyordum ve bir erkek tarafından sürekli mesajlar, aramalar yapılarak taciz ediliyordum. Sol Parti ise beni kenara çekip olayın üstünü kapatmamı isteyerek durumu çözmeye çalıştı. En vahimi de beni kenara çekenlerin arasında, birlikte kadın hakları mücadelesi verdiğim bir kadın vardı.” sözleriyle tacize dikkat çekmek isterken bir başka kadın “Bir sol parti özelliğidir: Eğer erkek kişisi partide çok fazla etkinse yaptığı taciz/saldırı görmezden gelinir, sineye geçilir ve onun partiye verdiği destek ön planda tutulur. Çünkü dağıttığı bir bildiri, bir kadına yaptığı tacizden daha önemlidir.” diyerek tepki gösterdi. Feministlerin savunuculuğunu yaptığı sol görüş partilerinin gerçek yüzlerini bir kez daha gördüğümüz bu olayda, feministlerin savunmalarının samimiyetsizliği de aynı şekilde tekrar gün yüzüne çıkmış oldu.


Tweetin altına atılan yorumlardan birinde ise başka bir parti üyesi kadın, aynı kişinin yıllar önce kendisine de aynısını yaptığını ve o zamanlar cesaret edip ortaya çıkaramadığı için pişman olduğunu belirtti. Yani yıllardır, belki de sistematik bir şekilde parti içi tacizin saklanarak örtbas edildiğini öğrenmiş olduk. Kaç kadının daha bu şekilde taciz edilip susturulduğunu ise asla öğrenemeyeceğiz.


Türkiye’de kadın hakları ihlalinin boyutlarını gösteren en açık örneklerden biri olduğunu düşündüğüm bu olay, aynı zamanda bir kadının, onun öncesinde bir insanın kendini savunma ve şikâyetçi olma hakkının bile nasıl gasp edildiğini de göstermekte. Ülkemizin hak ve hukuktan yana ne kadar çok şey kaybettiğinin açık örneği olan bu olayın unutulmaması dileğiyle…

Gülçin Kermen

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir