Kavramsal Açıdan Manipülasyon Nedir?

Manipülasyonun kelime anlamı, bilinmekte olan bir bilgiyi değiştirmek amaçlı yönlendirme, kesme, ekleme, çıkarma yapmaktır. Bilinen bu bilgiyi, kendi düşünceleri ya da çıkarları uğruna değiştirme anlamı da taşır.

Psikolojik manipülasyon ise insanları çoğunlukla istemedikleri hâlde etkileme ve yönlendirme anlamına gelmektedir. Bu şekilde insanlar etkilendikleri düşünceler ve hareketler doğrultusunda, manipülasyonu yapan kişi nedeniyle davranış değişikliğine ya da fikir değişikliğine yönelebilirler.

Siyaset Psikolojisinde Manipüle ve Propaganda

Siyasette insanları manipüle etmenin birçok yolu vardır. Şiddet, tehdit etme, zor kullanma, kısıtlama, engelleme gibi seçenekleri politikacılar ilerledikleri yolda tercih etmezler. Bu durumda belirli manipülasyon teknikleri devreye girer. Bu tekniklerde özellikle iletişim araçları kullanılır. Politikacılar seçmeni kendilerine çekmek için politik reklamlarını yaparlar. Kitlelere hitap edebilmek ve kendilerine çekebilmek için de propagandaya yönelirler. Bu tekniklerle kitlenin ve seçmen bireyin oyunu alabilmek adına politikacılar bir nevi bir yarış alanına girerler. Bu yarış alanında politikacılar, seçmen kitlesini etkileyebilmek için belirli manevralar uygularlar, bu manevralar siyasette manipülasyon alanına girer. Kısacası politik manipülasyon, şiddet ve zor kullanma seçeneği yerine kişileri ikna etmek adına belirli manipüle tekniklerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.

Schiller’e göre politik manipülasyon öncelikle mitlere ve bu mitlerin insan zihnine ustaca yerleştirilmesine bağlıdır.[1] Zihnin menajerleri bu yolla kitleleri yönlendirmektedirler. Bu yolla kitleler yönlendirilirken politik manipülasyonda kullanılan olumlu pekiştirme, olumsuz pekiştirme, cezalandırma, travmatik yaklaşım gibi birçok teknik ve yöntem oluşmuştur.

Bunlarla beraber birey ya da kitleleri etkilerken en çok kullanılan yöntemlerden biri de propagandadır. Propaganda, manipülasyon teknikleri ve yöntemlerinde olduğu gibi kendi içinde sınıflandırılmaktadır. Propaganda “beyaz, gri ve siyah” olarak kesimlere ayrılır. Hem konusu hem hem de kaynakları bakımından sınıflandırılan propagandada ortak amaç, hedef kitle ya da hedef grupları, bireyleri ikna ve manipüle etmektir. “Beyaz propaganda” adından da anlaşıldığı gibi açık, net bir yöntemle hedef kitleye yönelmektir. Herkes tarafından kolayca bilinebilecek temiz propagandadır. “Siyah propaganda” ise beyaz propagandanın tam tersidir. Kaynak belirsiz ya da asılsız, verilen bilgiler ise güvenilmezdir. Kaynak ne kadar belirsizse propagandanın yalan ve manipüle edici olma ihtimali o kadar yüksektir. Yalan, hile, karalama, aldatmaca bu kapsamda değerlendirilebilir. “Gri (bulanık) propaganda” beyaz ile siyah propaganda arasında kalan yöntemdir. Ana malzemesi ise çoğunlukla söylentiler ve rivayetlerdir. Bu alanda yaşanan dezenformasyon gri propagandanın çoğunlukla siyah propaganda ile karıştırılmasına neden olabilir fakat medya bu noktada tarafsız olmalı, kitlelere ve kitleleri oluşturan bireylere farklı kanallarla temiz bilgi aktarmalı ve insanlar kendi iradelerinin yönlendirdiği yolu tercih etmelidir.

Medya, “politikada manipüle ve provokasyon” gibi konularda bu kadar önemli misyonlar üretirken taraflı olmasından ötürü seçmen kitlesini manipüle etmemelidir. Seçmen kitlesi kitle iletişim araçlarından tarafsızca ve korkusuzca yararlanmalıdır. Bu noktada belirli düzenlemelere başvurulmalı ve halk manipülasyon altında kalmamak adına kendi hür iradesiyle harekete geçmelidir.

İrem Yılmaz

Kaynakça

[1] Ahmet Akın, Eyüp Çelik ve Ümran Akın, Psikolojide Güncel Kavramlar Politik Psikoloji, Mobel Yayıncılık, 2019, syf 22.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir