2020 yılı, ilk üç ayı ile tarihe damga vurmayı şimdiden başarmış görünüyor. Ülkemizin başından geçen olayların ağırlığı şimdilerde yerini tüm dünyayı ele geçiren Covid-19 virüs vakası ile sınıyor. Çin’de ortaya çıkan ve dünya geneline yayılan bu garip hadisenin çıktıları bizim için hep olumsuz gözükse bile, kendi adımıza bu süreçten çıkarılabilecek iyi şeyler toparlamak istedik. Malum süreç, Pazartesi günü itibari ile ülkemizde keskin önlemler alınarak hayatı asgari ihtiyaçlar dışında bir süreliğine durdurmuş görünüyor. Nisan sonuna kadar alınan tedbirler gereği ertelenen toplu organizasyonlar ve şu an için yalnızca üç hafta ile sınırlandırılsa da sonrasında artırılabilecek tatiller…

Bu süre zarfını kendimiz için, ülkemiz için ve dünya insanlığı için faydalı şekilde nasıl geçirebiliriz bunu konuşmak istedik. Ekonomi okuması yapanlar bilirler, bazı durumlarda krizler fırsatları doğurur.

İlk olarak, özellikle öğrenci arkadaşlarımızın “Kitap okumak için zaman olmuyor” bahanesi ile ertelenen okuma zamanları, durdurulmuş bu zaman diliminde onlara muhteşem fırsatlar tanıyor. Bir türlü başlamaya zaman bulamadığımız okuma listelerimiz, akademik çalışmalarımızdan vakit ayıramadığımız akademi dışı okumalarımız için enfes bir dönemdeyiz. Özellikle toplum psikolojisi okumaları, benzer zaman dilimlerini içeren kurgu okumalarını bu dönem için tavsiye ederim.

Yakın zamanda okumuş olduğum Eric Hoffer’ın Kesin İnançlılar, Le Bon’un Toplum Psikolojisi, Jose Saramago’nun Körlük adlı kitaplarını içinde bulunduğumuz durumları anlamlandırmamıza yardımcı olacak eserler olarak sizlere tavsiye edebilirim.

İkinci başlık olarak diyebiliriz ki, “bu dönem” devlet kurumlarımız ve bizler için dijital dönüşümü doğrudan deneyimlemeye imkan sağladı. Okulların tatil edilmesi ile eğitimin ikinci haftasının doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından internet ve seçili televizyon kanalı üzerinden sağlanacağının açıklaması, ülkemizin geleceğe yönelik dijital dönüşüm denemelerine aralanan bir kapı olarak değerlendirilmelidir. Altyapısı hazır üniversiteler tarafından yine akademik eğitim için de böyle bir sınav ilk kez verilecek. Bu süreci linç ederek değil; nelerin eksik, nelerin tam ya da onarılabilir olduğunun geri bildirimlerini vererek geçirirsek Corona krizinden dijital dönüşüm fırsatı elde etmek mümkün kılınabilir.

Yine dönüşümün başka kısmı olarak; iş yerlerinde çalışmanın, topluluk halinde hareket etmenin dezavantajlı olduğu bu dönemde birçok iş kolu için çalışanlara evden çalışma fırsatı verilmelidir. Burada sağlanan verimlilik ölçümlenerek, geleceğe dair yatırım olarak, kriz döneminin atlatılması gelecek planlarımızı şekillendirmemize veri üretmelidir.

Başka bir başlık ise, son birkaç yılda ismini çok kez duyduğumuz post-truth (hakikat ötesi) zamanlarının gerçek veriler ile karşılaştırılmasıdır. Bu sayede hakikat ötesinin iletişim aracı olan sosyal medyanın ürettiği bilgi kirliliği gözlemlenebilir. Kurumlarımız tarafından dünya ülkelerinin çok üzerinde yönetilen kriz döneminde kurumların yaptığı açıklamalar dikkatle takip edilmelidir. Kurumsal veriler ile sosyal medyanın arasında oluşan kirli bilgi veya fake news dediğimiz yalan haberler ayıklanmalıdır. Corona dönemi, bize kirli bilgi ile mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatmıştır.

İhmal etmeden küçük bir başlık daha ekleyelim. Özellikle severek takip ettiğimiz konuşmalar, konferanslar ve kongrelerin Youtube kayıtlarının bu süreçte izlenmesi mümkündür. Malumunuz artık birçok kuruluş haftalık toplantılarını kayıtlar halinde çeşitli portal sitelerine taşıyor. Yine udemy vb. uygulamaların online-ücretsiz eğitimleri önümüzdeki zaman diliminde değerlendirilebilir. Youtube’da bulunan, ilk aşamadan başlayan farklı diller için hazırlanmış ders kayıtları yine zamanı verimli ve çeşitli hale getirmemize olanak sağlayacaktır. Netflix belgeselleri ise sanırım haber bombardımanlarının arasından kaçmak için en muhteşem fırsatlar arasında görünüyor. 

Ayrıca evlerimizde ailelerimiz ile geçireceğimiz kıymetli zamanları değerlendirmeli, sohbet ortamları ile aile ilişkilerimizi güçlendirmek için önümüzdeki zaman dilimi fırsat olarak görülmelidir.

Dünyanın en ilginç zamanlarında yaşıyor olmanın kazandırdığı tecrübeler bize ilerleyen zamanlarda fayda sağlar mı bilinmez… Fakat unutmamamız gereken, benzeri süreçlerde insanın ilacının yine insan olduğu ve zaman bize neyi getirirse getirsin içinde bulunulan durumda bir öğrenme gerekliliği hissetmektir.

Sağlıkla kalın.

Murat Pehlivanoğlu

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir