Bir düzen kurma hevesini yarı yolda terk ettim
Son kuralın hakkını verdiğim hırıltıda anca
Sokak köpekleri alıyorken selamımı verecektim
Yine de şarapçılar en iyi arkadaşımdır amca
Pencereden izlenirken yadırgansın diye
Ayak izlerimden silüetimi bıraktım sokaklara
Duahan oldum bir tanıdığım eceliyle ölsün diye
Çünkü tabutunu taşıdığım kimse otuzunu geçmemişti amca
Kimseye eyvallahı yok diye kambur olmasa omuzlarım
O yaşta bileklerimden büyük kelepçeyi takmazdım
Benim de sırtımı yasladığım bir kaya olsa
Çocuk şubenin baş komiseriyle ahbap olmazdım amca
Helal ile haramı karıştırır olur bir çocuk
Çalıştığı tüm iş yerlerinden kavga dövüş ayrılınca
Nedense evine ekmek götürmek için
Gururundan kısmanı istiyorlar amca
Bir akl-ı selimden nasihat alsaydım bilbedahe
Ya da öğütler iki kulağımın ortasında sabit kalsaydı amca
Girmek için hayal kurduğum Harbiye’nin önünde
Kolumdaki kesiklere acıyarak bakmıyordum amca
Her sabah ekip mektebi boş bir gecekonduda
Talih kuşunun omzumuza pislemesini beklerken
Odun ve kumaş attığımız sobanın etrafında
Kabus gibi günler ağır geldi diye
Rüya görmek için para harcardık amca
Aman elin omzumdan eksik olsun!
Hasbihal etmekten gocunmam ama
Dostluğun para etmediğini senden duydum amca
Bu kadar geç kalmasaydın eğer,
Bilseydim dostluğun para etmediğini daha erkenden
İki hafta topallayıp, üç yıl imza vermeye gitmezdim amca
Burnum başımdan dik olmasaydı eğer
Daha erken fark ederdim amca
Tüm gözler yaşantım için yukarıya bakmıyormuş meğer
Ben o hayatları yaşamak için on defa ölürmüşüm amca!
Savurduğum yumruklarım patladı duvarlarda
Kıpkırmızı gözlerle sallanarak yürüdüm
O ayak basılmamalı denilen sokaklarda
Bu çocuk o çocuk değildi hiç ama
Olmaya da mecburdu amca
İçimden gelse bile uyamam adab-ı muaşerete
Nezaket kahrolmaya çok yaklaştı amca
Nitekim burada özür dilemek erdem değil
Düpedüz tavizdir amca
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!