Alparslan Türkeş kimdir? 80 yıl yaşamış, sadece MHP Genel Başkanlığı yapmış bir siyasetçi midir? Yoksa, geleceğin büyük Türkiye’sine gençliği; milli fikir, milli şuur ve milli duruş ile donatıp, yetiştiren bir teşkilatçı mıdır?

Vefatının üzerinden 22 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ insanlar onun fikirlerine saygı duyuyor ve onun ideallerinin peşinden gidiyor ise hiç şüphesiz ki iyi bir teşkilatçıdır. Alparslan Türkeş, 80 yıllık ömrü boyunca Türk gençliğine büyük önem vermiş, oluşturduğu özel eğitim gruplarında gençlere dersler vermiştir. Alparslan Türkeş’in gençlere verdiği önem ile alâkalı birinci ağızdan dinlediğim iki tane anekdotu da burada paylaşmak istiyorum. Birincisi:

-Bir gün Alparslan Türkeş’in kızı Prof. Dr. Umay Günay Türkeş, Başbuğ’a sormuş:
“Baba, senin Türk gençliğinden istediğin nedir? Bu gençlerle ne yapmak istiyorsun?”
Başbuğ ise şunu söylemiş: “Ben gençlerle Türk Entelijansiya’sını oluşturmak istiyorum, onlara da bu yönde seminerler veriyorum.”

Alparslan Türkeş; çoğunluğu kasabalı, köylü olan ailelerin şehirlere üniversite eğitimi almaya gelmiş çocuklarına seminerler verir, bu taşralı ailelerin çocuklarından “Türk Entelektüel” kesimini oluşturmaya çalışırdı. Harbiyeli olması ve uzun yıllar devlet görevi yapması hasebiyle saygınlığını yükseltmiş birisiydi. Seçkinliğin ve seçkin olmanın ne olduğunu bilirdi. Türk gençlerinin standartlarını her zaman yükseltmek için de büyük mücadeleler verdi.

İkinci anekdot ise Namık Kemal Zeybek’ten dinlediğimdir:

“Sene 1989, Kültür Bakanı’yım. Bakanlığın camından dışarıyı izliyorum, izlerken bir anda Alparslan Türkeş’i gördüm. Yanında bulunan grup ile bir binaya girdi. Merak ettim, bu binada kimi var acaba? Yıllarca yanında yol yürüdüm, bu binada bir tanıdığı olsa kesin bilirdim, diye düşünmeye başladım. Özel kalemimi çağırdım. ‘Alparslan Türkeş karşıdaki binaya girdi, git bak bakalım. Kime gelmiş? Niye gelmiş?’ diyerek, gönderdim.”

Biraz sonra geldi: “Efendim, Alparslan Türkeş, 8 katlı -asansörsüz- bir binanın en üst katında oturan liseli gençlere ders vermeye gelmiş.” dedi. Bunu duyunca duygulandım ve onlara şunu söyledim: “İşte, Alparslan Türkeş budur. Herkes Alparslan Türkeş’i bitirmek isterken o dizlerinde rahatsızlık olmasına rağmen, 72 yaşında olmasına rağmen bunlara aldırmadan gelmiş, liseli gençlere dersler vermiş. Alparslan Türkeş’i bitiremezler. Gençleri en baştan eğitir, devlet kadrolarına yerleştirir. O azimlidir, kararlıdır, iyi bir mücadele adamıdır.”

Alparslan Türkeş, Atatürk’ün izinde, kaliteli bir Türk gençliği için mücadele etti ve bunu başardı. Ruhu şad olsun.

Erkan ÖZBEN

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir